KOŞUYORUM, DÜŞÜNÜYORUM…
İkinci adım ise, koşarken salgıladığın endorfin (mutluluk
hormonu) sana cesaret veriyor. Verdiğin kararlardan eminsin. Ve bu kararı tek
başına vermelisin. Kimseye ihtiyaç duymadan, kimsenin görüşünü almadan… Çünkü
herkes kendine göre yorumlar, rahatı bırakmak zordur(eğer bırakacağın bir
rahatlık varsa!). Kendin olarak çıktığın bu koşuda önceliğin kendine vakit
ayırmak, kendin olmak. Önce, ‘BEN GÜÇLÜYÜM VE YAPABİLİRİM’ diyeceksin kendine.
Hayatındaki olumsuzlukların (özellikle de şu anda odaklandığın, çözmeye
çalıştığın sorununun) üzerine gideceksin. Verdiğin bu kararda belki çevrendeki
insanları da karşına alacaksın (çünkü ben öyle yaptım. Herkes karşıma çıktı.
Olmaz yapamazsın, dedi. Ama ben yaptım). Şimdi, eminim daha iyi
hissediyorsundur kendini. Saatine bak, kaç dakikadır koşuyorsun, ne kadar
mesafe kat ettin. Kafanda düşüncelerin varken, kim bilir nerelerden geçtin.
Kimler yanından geçti. Hiç görmedin, baktın belki, ama boş, anlamsız ve
sıradan. Çünkü senin bir amacın var. Ve bu amaca doğru çok büyük bir adım
attın. İkinci adım tamamlandı ve bir sorundan kurtuldun. Kararını verdin.
Üçüncü adım ise, verdiğin bu kararı uygulamak. Biliyorum çok
zor. Bir sürü şey değişecek etrafında. Hep kötü şeyler olmuyor aslında, sakın
böyle düşünme. Çok daha iyi ve güzel şeyler gelişecek verdiğin bu kararla.
Verdiğin karar ne olursa olsun, senin için iyi olan, sana iyi gelecek olan.
Emin ol, koşmaya çıktığında bir adım attın ve bu adımların daha da çoğalacak.
Şimdi, eminim daha rahat nefes alıyorsun. Kendine vakit
ayırdın. Kendinle baş başa kaldın ve iyi bir şey yaptın. Sadece kendin için.
Koşarsan özgürsün. Koşarken güçlüsün.
Podcastlarim aşağıdaki linkte
https://open.spotify.com/show/2BRInJnOZD6Hz6yeu4p8sN
Yorumlar
Yorum Gönder